bugün
- düşün ki o bunu okuyor12
- iğrenç bir his tarif et31
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek21
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek41
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- icardi190523
- bi derdim var9
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- anın görüntüsü8
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat8
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- sözlük kızlarının saç rengi17
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- budweiser11
- en yaşlı özelliğiniz26
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi20
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi12
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek9
- yazarların ruh hali9
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak9
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
entry'ler (1599)
eski bir calisani olarak, hakan sukurun galatasaraya olan bagi gibi gonulden bagli oldugum, turkiyenin en buyuk hazir giyim perakendecisi olan firma. aslinda, hazir giyim perakendeciligine ait ne kadarenvarsa hepsini hak ediyor lc waikiki. tabi burada kastettigim trendy olmasi degil, is hayatina yonelik butun enler. kurumsal yapi, proje yonetimi gibi profesyonel durumlar. bu konularda cok ahkam kesmek istemiyorum cunku cok bilgim yok. size soyleyebilecegim seyler, bu firmanin gercekteniyiolmasi, iyi insanlar tarafindan yonetilmesi. hani bir insan icin dersiniz yaulan on numara adam, ne iyi bi insan, hic falsosunu gormedim` diye. lc waikiki de tekstil firmalari icinde aynen bu konumdadir.
lc waikiki icin uretim yaparken uyguladigimiz prosedurlerden bir kac tanesinden bahsedersem ne demek istedigimi anlayacaksiniz. hele ki cocuk grubunda calistigim icin cok onemli hususlar bunlar. bir kere hic bir kumasi ekolojik testlerden gecerli sonuc almadan kesim islemine alinmaz. bu cok hassas bir konudur, ekolojik testten kalan kumas ya yeniden islem gorur ya da iptal edilir. model uzerinde baski varsa, istisnasiz, ekolojik baski testleri uygulanir. kanserojen maddelerin varliginin test edildigi bu islemlerde, zararli bir maddeye rastlanirsa, baski islemini gerceklestiren firmayla sozlesme iptal dahi edilebilir. model uzerinde citcit, dugme gibi cocuk guvenligini tehdit edebilecek aksesuarlar varsa bunlarin guvenlik islemleri tam olarak saglanmadan uretime devam edilmez, urunun gec kalmasi dahi goze alinir. bakin, simdi buradan isim verip de efendim hic bir sirketi zan altinda birakmayalim ama o meshur ispanyol firmalari filan var ya, onlar bu standartlarin cogunlugunu uygulamazlar. uretiminden sorumlugu oldugum bir urunden musteri sikayeti alindigi icin ( bebegin vucudu kabarmis) nasil yusuf attigimi bilirim ki ben step 1im, bu urun benden sonra musteriye gidene kadar 10 stepten geciyor. sirket, isin o kadar derinine iniyor yani.
isin bir baska boyutu, sirketin hayir kurumlarina olan yardimlari. bakin, tabi ki reklam amaciyla yapilan yardimlari hepimiz sosyal medya araciligiyla goruyoruz ama size soyle bir ornek vereyim kafanizda canlansin, bu sirketin hayir kurumlarina yaptigi yardim adedi, baska firmalarin yillik uretim adedinden fazladir. halkin markasidir, lc waikiki olmasa gariban insanlarin bir tarafi eksik kalir cunku az da olsa o marka giyme hissini yasayamazlar.
calisanlarini memnun etmek icin kelimenin manasiyla cirpinan bir ust yonetimi olan bir firma burasi. calisanlarinin ayrilmak istemedigi, baska firmalarda calisanlarin transfer olmak icin can attigi,eksikleri olan ama 2020`de avrupanin en buyuk hazir giyim firmalarindan olmak icin canla basla calisan, her seyin en iyisini hakeden bir firmadir.
ayrica, bana da yillar sonra entry girdiren eski sirketimdir. * *
lc waikiki icin uretim yaparken uyguladigimiz prosedurlerden bir kac tanesinden bahsedersem ne demek istedigimi anlayacaksiniz. hele ki cocuk grubunda calistigim icin cok onemli hususlar bunlar. bir kere hic bir kumasi ekolojik testlerden gecerli sonuc almadan kesim islemine alinmaz. bu cok hassas bir konudur, ekolojik testten kalan kumas ya yeniden islem gorur ya da iptal edilir. model uzerinde baski varsa, istisnasiz, ekolojik baski testleri uygulanir. kanserojen maddelerin varliginin test edildigi bu islemlerde, zararli bir maddeye rastlanirsa, baski islemini gerceklestiren firmayla sozlesme iptal dahi edilebilir. model uzerinde citcit, dugme gibi cocuk guvenligini tehdit edebilecek aksesuarlar varsa bunlarin guvenlik islemleri tam olarak saglanmadan uretime devam edilmez, urunun gec kalmasi dahi goze alinir. bakin, simdi buradan isim verip de efendim hic bir sirketi zan altinda birakmayalim ama o meshur ispanyol firmalari filan var ya, onlar bu standartlarin cogunlugunu uygulamazlar. uretiminden sorumlugu oldugum bir urunden musteri sikayeti alindigi icin ( bebegin vucudu kabarmis) nasil yusuf attigimi bilirim ki ben step 1im, bu urun benden sonra musteriye gidene kadar 10 stepten geciyor. sirket, isin o kadar derinine iniyor yani.
isin bir baska boyutu, sirketin hayir kurumlarina olan yardimlari. bakin, tabi ki reklam amaciyla yapilan yardimlari hepimiz sosyal medya araciligiyla goruyoruz ama size soyle bir ornek vereyim kafanizda canlansin, bu sirketin hayir kurumlarina yaptigi yardim adedi, baska firmalarin yillik uretim adedinden fazladir. halkin markasidir, lc waikiki olmasa gariban insanlarin bir tarafi eksik kalir cunku az da olsa o marka giyme hissini yasayamazlar.
calisanlarini memnun etmek icin kelimenin manasiyla cirpinan bir ust yonetimi olan bir firma burasi. calisanlarinin ayrilmak istemedigi, baska firmalarda calisanlarin transfer olmak icin can attigi,eksikleri olan ama 2020`de avrupanin en buyuk hazir giyim firmalarindan olmak icin canla basla calisan, her seyin en iyisini hakeden bir firmadir.
ayrica, bana da yillar sonra entry girdiren eski sirketimdir. * *
ifade özgürlüğü bıkbık diye ötüp "biz bu etkinliği yaptırmayacağız yasaklıyoruz" diyen akıl yoksunları pis ergenlerden oluşan grup.
http://inciswf.com/kayapeker.swf
en hafif tabirle konuşacak olursak ahlaksız bir adam.
göte girebilir diyerek küfürlerimizi içimizde tutuyoruz. akrabalı makrabalı...
en hafif tabirle konuşacak olursak ahlaksız bir adam.
göte girebilir diyerek küfürlerimizi içimizde tutuyoruz. akrabalı makrabalı...
gelmiş geçmiş en çalışkan futbolcudur. en büyük yetenek olmayabilir ama çalışkanlık artı profesyonellik konusunda olayı bitirmiştir.
kibirli egosu yüksek diyen yarrak kafalılar az adamın hayatını araştırsınlar.
kibirli egosu yüksek diyen yarrak kafalılar az adamın hayatını araştırsınlar.
öldürülmüştür.
ulan bi' ronaldo, bi' batistuta falan deseler anlayacağım da ronaldinho'yu izleyen nesil nedir, hali hazırda liselidir.
thorin abimizin ork ibnesine yardırırken çalan müzik hangisiydi ki acaba diye düşündüren soundtracktır.
sirketimde dikilen inter milan taraftar urunlerini gordukce kalitesi yuzunden aglamak istedigim organizasyondur. arkadasim ben parasinda degilim 130liraya sweat yapin alalim ama kaliteli olsun. bu gs store'un taraftarina verdigi degerle alakali. bir de inter'in verdigi degere bak.
sunu da eklemek gerekir ki kantarelli bu isin basindayken kalite bu seviyedeyse kimse duzeltemez.
sunu da eklemek gerekir ki kantarelli bu isin basindayken kalite bu seviyedeyse kimse duzeltemez.
dünya üzerindeki tek gerçek.
bu şehrin suyunu içmiş olan insan buradan kopamaz. döner, dolaşır sakarya'ya yolu düşer. bağını koparamaz.
katildir.
ülkemizde maoist, komunist, nusayri, kızılbaş, sözde laik ne kadar çakma adam varsa bu katili savunur olmuş.
bunların savunduğu insanı konuşmaya gerek yok zaten.
ülkemizde maoist, komunist, nusayri, kızılbaş, sözde laik ne kadar çakma adam varsa bu katili savunur olmuş.
bunların savunduğu insanı konuşmaya gerek yok zaten.
bu efsanevi marşın bir de italyanca versiyonu vardır. muhtemelen vittorio arrigoni ile alakası var.
http://http://www.youtube.com/watch?v=V_ioqD2QAwk
http://http://www.youtube.com/watch?v=V_ioqD2QAwk
kurtuluşu yine kendi çocuklarındadır.
ukrayna ligi'nde 15 maçta 15 galibiyet alarak en yakın rakibine 14 puan fark atmış avrupa'nın en formda takımı. sikip atmışlar resmen.
ilk yarı sonunda şampiyonluklarını ilan ettiler amına koyayım.
ilk yarı sonunda şampiyonluklarını ilan ettiler amına koyayım.
türkiye'de ne kadar ulusalcı, kemocan, laikçi, ergenekoncu, sözde sosyalist, komünist, dhkp-c'li, pkk'lı,alevi varsa bunlardan nefret ettiğine göre büyük olasılıkla iyi bir iş yapma çabasındaki ordudur. devrim, bir tek che yapınca oluyor değil mi? hangi devrim kansız yürümüştür bir söyleyin hele?
zorunuza giden şeyin bu devrimin sünni bir devrim olmasıdır. arkasında gerçekten amerika desteği olsaydı bu ordunun daha etkili olmaz mıydı diye de düşünmek gayet normal.
bu işin arkasındaki asıl güç yıllarca diktatör rejimden illallah demiş suriye halkıdır. insanların babalarına dahi güvenmediği, her köşe başının hemen hemen her taksicinin el muhaberat olduğu bir ülkeydi suriye. şimdi siz klavye başından yarrak yarrak konuşuyorsunuz da bu satırları yazan adam birinci dereceden suriyeli.
ben suriye'de bizzat kendim hissettim "devletten" korkmayı.
zorunuza giden şeyin bu devrimin sünni bir devrim olmasıdır. arkasında gerçekten amerika desteği olsaydı bu ordunun daha etkili olmaz mıydı diye de düşünmek gayet normal.
bu işin arkasındaki asıl güç yıllarca diktatör rejimden illallah demiş suriye halkıdır. insanların babalarına dahi güvenmediği, her köşe başının hemen hemen her taksicinin el muhaberat olduğu bir ülkeydi suriye. şimdi siz klavye başından yarrak yarrak konuşuyorsunuz da bu satırları yazan adam birinci dereceden suriyeli.
ben suriye'de bizzat kendim hissettim "devletten" korkmayı.
tam işe yarayacağı vakitte çökmüş olan amınakodumunun sitesidir.